No CrossRef data available.
Published online by Cambridge University Press: 10 May 2024
This article reassesses the so-called Nereid Monument (ca 380 BCE) at Xanthos in Lycia by focusing on the narrative and symbolic role of female figures within its sculptural programme. Constructed as the tomb for the Lycian dynast Erbbina, the monument has been noted for its over-human-size sculpture of Nereids, its historicising city-siege reliefs, as well as its spectacular fusion of visual and architectural styles, motifs and themes from various contexts throughout the Aegean and Anatolia. Building on this scholarship, I turn specifically to the monument’s innovative representations of non-mythological women in prominent areas of its visual programme: Erbbina’s dynastic consort and a distressed woman who is caught in the throes of military violence. By focusing on the role of female bodies in Erbbina’s funerary qua triumphal monument, I argue for the important narrative function of female bodies in articulating dynastic legitimacy and continuity. Finally, this article comments on the importance of femininity in addition to masculinity in dynastic expressions in the fourth century, thus anticipating major art-historical changes in the art of power at the beginning of the Hellenistic period.
Bu makale, Lykia’nın Xanthos kentindeki Nereidler Anıtı olarak adlandırılan yapıyı (yaklaşık MÖ 380), heykel yapımındaki kadın figürlerinin anlatısal ve sembolik rolüne odaklanarak yeniden değerlendirmektedir. Lykia hükümdarı Erbbina’nın mezarı olarak inşa edilen anıt, insan boyunu aşan Nereid heykelleri, tarihi kent kuşatma kabartmalarının yanı sıra Ege ve Anadolu’nun çeşitli bağlamlarından görsel ve mimari üslupları, motifleri ve temaları muhteşem bir şekilde bir araya getirmesiyle dikkat çekmektedir. Bu araştırma, özellikle anıtın görsel planının öne çıkan alanlarında mitolojik olmayan kadınların yenilikçi temsillerini incelemektedir: Erbbina’nın hanedana mensup eşi ve askeri şiddetin pençesindeki acılı bir kadın figürü. Bu çalışma, Erbbina’nın zafer anıtı niteliğindeki mezar anıtında kadın bedenlerinin rolüne odaklanarak, bunların hanedan meşruiyeti ve sürekliliğinin ifade edilmesindeki önemli anlatı işlevini savunmaktadır. Son olarak, bu makale dördüncü yüzyılda hanedan anlatımlarında erkekliğin yanı sıra kadınlığın da önemine değinerek, Hellenistik dönemin başında iktidar sanatındaki önemli sanatsal-tarihsel değişimleri öngörmektedir.